İzmir Aliağa’da faaliyete başlayan SOCAR’ın dev yatırımı STAR Rafineri Projesi, Türkiye’de özel sektör tarihinde en uzun soluklu ve oldukça prestijli bir endüstriyel yatırım projesidir. Aynı zamanda 6.3 milyar USD yatırım bedeliyle Türkiye’de reel sektörün tek noktaya yaptığı en büyük yatırımdır.
STAR Rafineri projesinin oluşturulmasının ardından 2011 yılında temeli atılmış, saha hazırlık işleri başlamıştır. Proje kapsamında yapılmakta olan kazı ve dolgular çerçevesinde, petrol ve ürün tankları ile üniteler için hazırlanan 13 adet platformun zeminlerinin güçlendirilmesi ve aynı zamanda bu tanklar ile ünitelerin yükünü taşıyabilecek istinat yapılarının inşa edilmesi amaçlanmıştır. Engebeli arazi üzerine yapılacak platformlar için topoğrafyanın kot farkından ötürü yüksek istinat yapıları gereksinimi doğmuştur.
Bölgenin deprem kuşağı üzerinde yer alması ve yüksek sismik sismisiteye sahip olmasından ötürü seçilecek sistemin, yüksek deprem kuvvetlerine karşı dayanımlı ve yüksek performans göstermesi gerekmekteydi. Bu amaçla; Maccaferri, Terramesh® Sistemini yüksek mukavemetli geogridlerden ParaLink® ile birleştirerek, büyük yükleri barındırabilecek ve dik açılarda durabilen uzun süre dayanımlı hibrid bir donatılı duvar çözümü tasarladı. Sistem, yüksek mukavemetli polimerik geogridlerin zemine paralel olarak serilmesi ve kullanılacak mühendislik dolgusu ile kullanılan geogrid arasındaki yüksek aderans kabiliyeti prensibine göre çalışmaktadır. Seçilen donatılı istinat duvarı çözümü, aynı zamanda sahadan hafredilen malzemenin geri kullanılabilirliğini artırdığından (geniş sürtünme yüzeyi sayesinde) tercih sebebi olmuştur.
Maccaferri, proje süresince 40.500 adet Terramesh® Sistem, milyon metrekareyi aşan yüksek mukavemetli geogrid olan Paralink® ve 300.000 lineer metreyi aşan zemin çivisi tedarik etmiştir. Yaklaşık 120.000 metrekareyi aşan yüzey alanına sahip ve maksimum 16 metre yüksekliğe ulaşan yirmi duvar tasarlanmıştır.
Maccaferri’ nin hibrid çözümünün esnekliği, geleneksel istinat yapılarının esnekliğine göre dinamik kuvvetler karşısındaki esnek hareket kabiliyetleri ve deplasmanları karşılayabilmeleri nedeniyle proje için en ideal çözüm olmuştur. Aynı zamanda sistemin, kendinden drenajlı olması (gözenekli yapısından dolayı) ve duvar arkasında ilave hidrostatik basınçların oluşmasını engellemesi sistemin bir başka tercih sebebi olmuştur.
Maccaferri’nin ultra yüksek dayanımlı ParaLink geogridleri ile kombine edildiğinde, bu tip olağanüstü yükseklikte “Mega Yapılar” inşa edilme imkânı sağlamaktadır. Aynı zamanda bu sistemler ile zayıf zeminlerde geogridler ile zeminin daha iyi bir performans göstermesi de sağlanabilmektedir.
Proje kapsamındaki mevcut şevli alanlarda yarmada çalışan kalıcı zemin çivileri kullanılmıştır. Zemin çivileri, yarma ile geçilecek alanlardaki yatay destek elemanları olarak kullanılmış; böylece mevcut şevlerin stabilitesi sağlanmıştır. Saha genelindeki farklı yükseklik ve topoğrafyaya bağlı değişkenlikler nedeniyle tasarım değişkenlik göstermiş ve farklı karelaj ve boylarda uygulamalar yapılmıştır. Proje süreci boyunca, saha içerisinden çıkan malzemeler (kazıdan çıkan hafriyat, kırılan kaya malzeme, vb.) yine saha içerisinde kullanılmaya çalışılmış; mümkün oranda az kamyon hareketi olması amaçlanmış; böylece hem hava hem de gürültü kirliliği minimum seviyelerde tutulabilmesi hedeflenmiştir.